13 Mart 2014 Perşembe

Ses Kaydı Skandalı

Bir akşam sosyal medya patladı: Tayyip'in Ses Kaydı. Youtube'a yüklenen Tayyip Erdoğan ile oğlu Bilal Erdoğan arasında geçen bir konuşma kaydı yayınlandı. Konuşmanın içeriği ise Bilal'in elinde kalan paranın nasıl değerlendirileceği yönündeki 5 telefon konuşması medyaya servis edildi. Bu konuşmada rüşvet yada Yolsuzluk sonucu elde edilen paranın nasıl aklandığı ortaya çıktı. Tapelerden bir kısmını paylaşmak isterim :

Tapelere göre operasyon günü oğlu Bilal Erdoğan’ı arayan Başbakan Erdoğan, iş adamlarından rüşvet karşılığı alındığı iddia edilen ve beş ayrı evde tutulan paraları bir önce elden çıkarması talimatı veriyor.
Bilal Erdoğan ise bir süre sonra babasını arayarak paranın büyük bir kısmının işadamı Ö.Faruk Kalyoncu’ya, bir kısmını da işadamı Mehmet Gür’e vereceklerini anlatıyor.
“Paraların tamamen sıfırlanmasını, ellerindeki tüm parayı çıkarmalarını” isteyen Başbakan Erdoğan, “paranın miktarı çok fazla yer kapladığı için taşınması dikkat çekmesin diye akşam hava karardıktan sonra evden çıkarılmasının daha iyi olacağı” talimatı veriyor. Konuşma kayıtlarına göre, birkaç arabayla büyük miktar paranın tahliyesinden sonra, akşam ellerinde hala 30 milyon avro kaldığı anlaşılıyor.
İddialara göre, kalan parayla Şehrizar Konakları’ndan gayrimenkul almayı kararlaştıran baba-oğul, en son kalan 1 milyon avro’yu da Faik Işık’a vermeye karar veriyor. Bir görüşmenin sonunda Bilal Erdoğan babasına birkaç polis ve savcının tasfiyesiyle yetinilmemesini cemaatin büyüklerine operasyon yapılmasını telkin ediyor.
Erdoğan ailesine ait olduğu iddia edilen kayıtlarda, Bilal Erdoğan'ın "görüntülü takip de yapıldığını" söylemesi, sosyal medyaya yeni görüntülerin düşebileceği şeklinde yorumlandı.
Bu akşam ise 2. ses kaydı patladı. Sosyal medyada Başçalan adlı kullanıcının yayınladığı ses kaydında bu defa Tayyip Erdoğan ve Bilal Erdoğan olduğu iddia edilen iki kişi yine kayıtta S… A… olduğu iddia edilen iş adamından alınacak para üzerine konuşuyor. Bilal Erdoğan olduğu iddia edilen kişi "S… A…'nın ancak 10 milyon doları verebileceğini söylerken, Tayyip Erdoğan olduğu iddia edilen kişi ise "ne söz verdiyse onu getirecek. Başkaları getiriyor da o niye getirmiyor" diyor ve ekliyor "Kucağımıza düşecekler merak etme."
Yayımlanan kayıtta yine görüntü yerine tapeler kullanılıyor, kaydın sonunda ise konuşmada adı geçen iş adamı S.A.'nın Tayyip Erdoğan'ın oğlu Burak Erdoğan'a bir villa "hediye" ettiği iddia ediliyor.


Ses uzmanları ve bilgisayar teknolojisi ile uğraşan insanlar bu kaydın montaj olmasının imkansız olduğunu kayıtta hiçbir ekleme yada birleştirme yapılmadığını ifade ettiler. Bu ses kayıtlarına inanmak yada inanmamak sizin tercihiniz fakat Başbakan kendini aklamak zorundadır. Bu kayıtlar montaj, dış mihraklar, robot lobisi, montaj lobisi, paralel devlet, cehape demek sadece çırpınıştır bunlar savunma olamaz. Başbakanın çıkıp bu iddiaların yalan olduğunu söylüyorsa ispatlamak zorundadır. Eğer ispatlamazsa bu olay hep bir soru işareti olarak kalacak ve maalesef Türkiye Cumhuriyeti Başbakan'ı " Hırsız" sıfatıyla anılacaktır.
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık Tayyip Erdoğan'ın ses kaydı için " Montaj olduğunu hissediyorum." dedi. Çok bilimsel konuştu ve nedense Tubitak'dan 5 kişiyi şutladılar. Orayı da düzenleyip ses kayıtlarını inceletecekler sanırım. Nasıl emniyette binlerce kişinin görevine son verip savcıların yerlerini kaydırıp Aksaray Valisini Başbakan'ın özel uçağıyla aldırıp İstanbul Emniyet Müdürü olarak atadıktan sonra Bilal Erdoğan ifade vermeye gittiyse sanırım şimdide onlarca savcı onlarca hakimi felan şutladıktan sonra seyyar bir mahkeme kurup kendilerini aklayacaklar. Hatta tavsiyem Hakim olarak Burhan Kuzu'yu Savcı olarak Bekir Bozdağ'ı avukat olarak da Fikri Işık'ı alın hızlı hızlı aklanırsınız kafanız rahat eder. Zaten size kim ne diyecek halkımız sizi destekler bu konuda. Başbakanımız en doğrusunu en güzelini en iyisini yapmıştır derler.

Son olarak şunu söylemek isterim. Diyelim ki bu konuşmalar montaj diyelim ki bunlar iftira. Bundan önceki Deniz Feneri vurgunu da olmadı diyelim. 4 Bakanın, Başbakan ve oğlununda adının karıştığı 100 milyar dolarlık tarihin en büyük Yolsuzluk ve Rüşvet Skandalı olayı da komplo diyelim. Şimdi sorarım Sayın Erdoğan şuan oturduğunuz villayı Başbakanlık maaşı ile mi aldınız ? Evlatlarınızı Amerika'da başbakanlık maaşı ile mi okuttunuz ? Bilal Erdoğan'a ait 5 kuru yük gemisi gene sizin maaşınızla mı alındı ? Size ait olduğu söylenen İsviçre'deki 8 ayrı banka hesabında Başbakanlık maaşını mı saklıyorsunuz ? Burak Erdoğan'a ait Kısıklı'daki 1 milyon değerindeki villayı gene sizin maaşınızla mı aldınız ? Oğul Erdoğan, Doruk Izgara Limited Şirketi ile de fırıncılıktan tabldot yemeğe; otel işletmekten, kahvehaneye; kuruyemişçilikten aktarlığa kadar pek çok alanda daha faaliyet yürütebilmenin adımını atmıştı. 300 bin TL sermayeli şirketin parası gene sizin yadigar maaşınızla mı karşılandı ? Bilal Erdoğan, ağabeyi Burak Erdoğan’ın eşi Sema Erdoğan ile birlikte Atatürk Havaliamınanda Atagold’un kuyumculuk mağazasına ortak olmuşlardı. Erdoğan ailesinin diğer ortakları ise Başbakanın da yakın arkadaşı olan Atasay’ın sahibi Cihan Kamer’in çocukları Atasay ve Simay Kamer’di. 500 bin lira sermayeli şirketin yüzde 25′i Bilal, yüzde 25′i de Sema Erdoğan’ın olmuştu. Bunların parası da emekli maaşınızla mı karşılandı ?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder